Yazar "Akdeniz, Ekrem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Our experience of retrograde intrarenal surgery in the treatment of upper urinary tract stones(DergiPark, 2021) Yitgin, Yasin; Karaköse, Ayhan; Akdeniz, EkremAmaç: Bu çalışmada böbrek veya proksimal üreter taşı nedeniyle retrograd intrarenal cerrahi (RİRC) uyguladığımız hastaların sonuçlarını değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Mart 2019 ile Mayıs 2020 tarihleri arasında böbrek ve proksimal üreter taşlarına yönelik RİRC uygulanan 99 hastanın demografik, klinik, operatif ve postoperatif verileri retrospektif olarak değerlendirildi. Tüm hastalara kontrastsız bilgisayarlı tomografi yapılarak taş lokalizasyonu ve taş boyutu değerlendirildi. Postoperatif kontrolde, radyolojik olarak taş olmaması veya 2 mm ve altı fragmanlar taşsızlık olarak kabul edildi. Bulgular: Çalışmaya yaş ortalaması 44,9 ± 13,1 yıl olan toplam 99 hasta alındı. Hastaların 60’ı (60,6%) erkek ve 39’u (39,4%) kadındı. 48 (%48,4) hastaya sağ, 50 (%50,5) hastaya sol ve bir (%1,1) hastaya bilateral RİRC operasyonu yapıldı. 78 (% 78,8) hastanın taşı böbrekte iken, 21 (% 21,2) hastanın taşı proksimal üreterdeydi. Ortalama taş büyüklüğü 18,5 ± 6,9 mm ve ortalama ameliyat süresi 70,6 ± 23,8 dakika olarak bulundu. Ameliyat sırasında ve sonrasında hastalarda majör bir komplikasyon gelişmedi. Toplam 90 hastada taşsızlık sağlandı ve genel başarı oranımız % 90,9 olarak bulundu. Sonuç: Gelişen teknoloji ve artan deneyim ile birlikte RİRC üst üriner sistem taşlarının tedavisinde düşük komplikasyon ve yüksek taşsızlık oranları ile oldukça başarılı bir tedavi yöntemi olduğunu düşünmekteyiz.Öğe Papillary urothelial carcinoma arising from ureterocele: is it a rare occurrence?(College of Physicians and Surgeons Pakistan, 2022) Karaköse, Ayhan; Akdeniz, EkremVarious hydronephrotic, dysplastic or clinical pathologies can accompany ureterocele, which is a cystic dilatation of the intravesical part of the submucosal ureter. However, the development of cancer in the ureterocele is highly unusual. Hematuria is the most common sign, although imaging can also indicate alterations in the wall of the ureterocele. Unfortunately, there is no current guideline for the management of papillary urothelial carcinoma arising from ureterocele. Non-muscle-invasive bladder cancer treatment and follow-up protocols are classically applied. However, the anatomical structure of the ureterocele differs from that of normal bladder tissue. It is unclear whether this difference represents a risk in terms of deep tissue tumour invasion. In addition, tumour cells may migrate to the upper urinary tract due to urinary reflux developing following tumour resection. The management of papillary urothelial carcinoma arising from ureterocele must therefore be specific to that condition. However, this depends on an increase in the number of patients reported in the literature. Our review of the literature revealed very few reports. The present study is therefore particularly valuable from that perspective and describes the clinical management of a patient developing papillary urothelial carcinoma in ureterocele.Öğe Üst üriner sistem taşları tedavisinde retrograd intrarenal cerrahi deneyimlerimiz(DergiPark, 2021) Yitgin, Yasin; Karaköse, Ayhan; Akdeniz, EkremAmaç: Bu çalışmada böbrek veya proksimal üreter taşı nedeniyle retrograd intrarenal cerrahi (RİRC) uyguladığımız hastaların sonuçlarını değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Mart 2019 ile Mayıs 2020 tarihleri arasında böbrek ve proksimal üreter taşlarına yönelik RİRC uygulanan 99 hastanın demografik, klinik, operatif ve postoperatif verileri retrospektif olarak değerlendirildi. Tüm hastalara kontrastsız bilgisayarlı tomografi yapılarak taş lokalizasyonu ve taş boyutu değerlendirildi. Postoperatif kontrolde, radyolojik olarak taş olmaması veya 2 mm ve altı fragmanlar taşsızlık olarak kabul edildi. Bulgular: Çalışmaya yaş ortalaması 44,9 ± 13,1 yıl (20 - 74) olan toplam 99 hasta alındı. Hastaların 60’ı (60,6%) erkek ve 39’u (39,4%) kadındı. 48 (%48,4) hastaya sağ, 50 (%50,5) hastaya sol ve bir (%1,1) hastaya bilateral RİRC operasyonu yapıldı. 78 (% 78,8) hastanın taşı böbrekte iken, 21 (% 21,2) hastanın taşı proksimal üreterdeydi. Ortalama taş büyüklüğü 18,5 ± 6,9 mm (7 - 35) ve ortalama ameliyat süresi 70,6 ± 23,8 dakika (40 - 125) olarak bulundu. Ameliyat sırasında ve sonrasında hastalarda majör bir komplikasyon gelişmedi. Toplam 90 hastada taşsızlık sağlandı ve genel başarı oranımız % 90,9 olarak bulundu. Sonuç: Gelişen teknoloji ve artan deneyim ile birlikte RİRC üst üriner sistem taşlarının tedavisinde düşük komplikasyon ve yüksek taşsızlık oranları ile oldukça başarılı bir tedavi yöntemi olduğunu düşünmekteyiz.