Naftakinon türevli yeni sentez bileşiklerin kanser hücre hatları üzerine etkisinin incelenmesi
Citation
Akar, R.O.. (2020). Naftakinon türevli yeni sentez bileşiklerin kanser hücre hatları üzerine etkisinin incelenmesi. İstinye Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul.Abstract
Prostat kanseri dünyada ikinci, İskandinavya da dahil gelişmiş ülkelerde ise en sık
rastlanan birinci kanser türüdür. Hormon ve/veya kemoterapi tedavisi sonrası
hücrelerde meydana gelen direnç kanser kaynaklı ölümlerin başlıca sebeplerindendir.
Bu nedenle, prostat kanseri tedavisine yönelik yeni ilaç ve tedavi stratejilerinin
araştırılmasının yanında, bu ilaç adaylarının etkilediği moleküler yolaklarının
aydınlatılması araştırmacıların önemli çalışma sahalarındandır. Naftakinon türevli
bileşiklerle yapılan çalışmalarda kanser tedavisinde umut verici etkilerinden ve
klinikte kullanılan türevleri olmasından dolayı ilaç olarak kullanımının yaygınlaştığını
görülmektedir. Naftakinon türevli ilaçlar topoizomeraz II inhibisyonu ve hücre içi
ROS düzeylerinin arttırılması ile hücre ölümünü tetiklemektedir. Dolayısıyla bu tez
çalışmasında, yeni sentez naftakinon türevli bir bileşiğin (K13) insan prostat kanseri
hücre hatları (PC-3, DU 145 ve LNCaP) üzerine sitotoksik etkileri araştırılmıştır.
Naftakinon türevli bileşiğin hücre canlılığı üzerine etkileri SRB canlılık testi ile
incelenmiştir. K13 bileşiğinin belirlenen dozlarında söz konusu hücre hatlarında ölüm
mekanizmasının belirlenmesi amacıyla akım sitometrisi kullanılmıştır. Son olarak
naftakinon türevli bileşiğin etki edebileceği sinyal yolakları ile ilişkili proteinlerin
ifade düzeyleri immunoblotlama yöntemi ile belirlenmiştir. Sonuç olarak, yeni
sentezlenen naftakinon türevli bileşiğinin üç kanser hücre hattında da hücre ölümünü
tetiklediği, fakat mekanizma olarak farklılık gösterdiği bulunmuştur. K13 bileşiğinin
prostat kanserinde umut vaad eden bir tedavi seçeneği olabileceği öngörüsüyle farklı
kanser türleri de dahil in vitro deneylerin yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Prostate cancer is the second most common type of cancer in the world and the first
most common type of cancer in developed countries including Scandinavia. The drug
resistance after hormone and/or chemotherapy treatment is one of the main reason of
cancer deaths. Therefore, investigating new drug and treatment strategies for prostate
cancer treatment among many other cancer types as well as elucidating the molecular
pathways of cancer are one of the research areas for the researchers. Naphthoquinonederived compounds have been shown to be widely used as a drug because of their
promising effects in the cancer treatment and their clinical use. The naphthoquinonederived drugs trigger cell death by inhibiting topoisomerase II and increasing
intracellular ROS. Therefore, in this thesis study, the cytotoxic effects of a new
synthesis naphthoquinone derived compound (K13) on human prostate cancer cell
lines (PC-3, DU 145 and LNCaP) were investigated. The effects of naphthoquinonederived compound on cell viability were investigated by SRB viability test. Flow
cytometry was used to determine the mechanism of death in said cell lines at
designated doses of compound K13. Finally, the expression levels of proteins
associated with signaling pathways that the naphthoquinone-derived compound may
act on were determined by immunoblotting. As a result, it was found that the newly
synthesized naphthoquinone derived compound triggered cell death in all three cell
lines but differed as a mechanism. It was concluded that K13 may be a promising
treatment option in prostate cancer and that in vivo experiments should be performed
including different types of cancer.