Post-hegemonyacı dünya düzeni altında Çin’in Avrasya bölgeciliği
Citation
Gürcan, E. C. (2019). Post-hegemonyacı dünya düzeni altında Çin’in Avrasya bölgeciliği. Cappadocia Journal of Area Studies, 1(1), 111-128.Abstract
Çin’in dış siyasetinde 2000’li yıllarda artan çok taraflılık ve bölgecilik
vurgusu dünya siyasetinin çok kutuplulaşmasına nasıl etki etmektedir? Çin
inisiyatifindeki çok kutuplulaşma sürecinin başlıca lokomotifi Şangay İşbirliği
Örgütü (ŞİÖ) nasıl bir normatif ve kurumsal temel üzerine inşa edilmiştir? Posthegemonya, birbiriyle iç içe geçen ve birçok uluslararası proje üzerinden, tutarlı
bir sistem alternatifi önerilmeksizin ABD hegemonyasının sorgulandığı bir
dünya düzenini betimlemektedir. Çin’in bölgecilik siyasetinin posthegemonyacı dünya düzenine katkısı dört farklı cephede (kültür, ekonomi,
finansal iş birliği ve bölgesel savunma) yoğunlaşmaktadır. Ancak, ŞİÖ
tarafından temsil edilen Avrasya’da belirleyici gündem uluslararası
güvenliktir. ŞİÖ, en başta Çin’in katkısıyla güçlü bir normatif çerçeve üzerinden
meşruiyetini savunmaktadır ve iç kaynaklı (endogenous) bir kültür, eğitim ve
savunma altyapısı kurmayı amaç edinmiştir. ABD denetimindeki uluslararası
örgütlerden bağımsız ekonomik, finansal ve altyapısal kalkınma amaçları öne
çıkarılmıştır. Ne var ki, uzun vadede bütün bunların başarılı bir şekilde
uygulamaya geçirilmesinin önünde ciddi engeller vardır. Avrasya’nın güvenlik
merkezli gündemi, ABD hegemonyasına tutarlı bir şekilde karşı çıkabilmek
adına neoliberalizme alternatif bir ekonomik kalkınma vizyonu oluşturma
gereğini gözardı etmektedir. Ayrıca, Çin’in bölgecilik girişimleri, milli
egemenlik ve ulus üstü bölgecilik arasındaki gerilimleri ele almakta
zorlanmıştır. Bu alanlarda, bölgeci örgütsel kararların bağlayıcılığında ilerleme
kaydedilememesi ve askeri iş birliğinde ABD merkezli kurumlarla yarışacak
düzeyde bir bütünleşme yaşanamaması dikkate değerdir. Abstract: How does the growing emphasis of Chinese foreign policy on
multilateralism and regionalism affect the multipolarisation of global politics in
the 2000s? What is the normative and institutional setting of the Shanghai
Cooperation Organisation (SCO) as the locomotive of the China-led
multipolarisation? Post-hegemony refers to a situation in which the unipolar
organisation of the global political economy is challenged by a plurality of
alternative projects, but without being entirely replaced by another system. The
contribution of China’s regionalism to the post-hegemonic world order is
centred on four main areas: culture, economy, financial cooperation and
regional defence. The driving force of China’s regionalism within the SCO is
international security, and this regionalism hinges on a strong normative
framework of legitimacy and aims at building an endogenous cultural,
educational and defence infrastructure under the initiative of China. It also
seeks to accelerate economic, financial and infrastructural development,
independent of the US-dominated international institutions. As for the
limitations and contradictions of China’s post-hegemonic regionalism, the SCO
has to date failed to offer a coherent alternative economic development model
to counter US hegemonism. Moreover, the SCO experience still suffers from
unresolved tensions between national sovereignty and supranationalism,
which adds to the SCO’s lack of bindingness of organisational decisions and
military competitiveness with US-dominated organisations