Serum M30 ve M65 biyobelirteç düzeylerinin metastatik kanser hastalarında kemoterapi yanıtını önceden tahmin etmedeki öneminin araştırılması
Citation
Slocum, A. K. (2021). Serum M30 ve M65 Biyobelirteç Düzeylerinin Metastatik Kanser Hastalarında Kemoterapi Yanıtını Önceden Tahmin Etmedeki Öneminin Araştırılması. İstinye Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Kanser Biyolojisi ve Farmakolojisi ABD. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul.Abstract
Giriş/Amaç: Dolaşımdaki hücre ölümü biyobelirteçleri olan M30 ve M65’in malign
hastalıkları erken bir aşamada tespit etmeye, hastanın tedaviye verdiği yanıtı izlemeye ve
hastalarda prognozu tahmin etmeye yardımcı olabileceğini düşündüren veriler mevcuttur.
Bu çalışmanın amacı değişik tür tümörleri bulunan metastatik kanser hastalarında
kemoterapi öncesi ve sonrası M30 ve M65 değerlerindeki değişim ile radyolojik tedavi
yanıtı arasında bir ilişki olup olmadığını araştırmaktır.
Yöntem: Çalışmamıza değişik kanserler nedeniyle tedavi almakta olan 120 evre IV hasta
dahil edilmiştir. Hastalardan aldıkları her kemoterapi öncesinde ve 24-48 saat sonrasında
M30 ve M65 antijen düzeyleri ölçülmüştür. Ayrıca hastaların kemoterapi seansları
bittikten sonra radyolojik yanıt değerlendirmesi yapılmıştır.
Bulgular: Tedaviye radyolojik olarak yanıt veren hastalar (tam ya da kısmi yanıt) ile
yanıt vermeyen hastalar (stabil ya da progresif hastalık) arasında kemoterapiye yanıt
olarak M30 değişiminin zaman içerisindeki seyri açısından istatistiksel olarak anlamlı
fark bulunmamıştır (p=0.342). Aynı şekilde, yanıt veren hastalar ile yanıt vermeyen
hastalar arasında kemoterapiye yanıt olarak M65 değişiminin zaman içerisindeki seyri
açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır (p=0.169). Başlangıçtaki (ilk
kemoterapi öncesi) M30 ve M65 değerleri açısından da yanıt verenler ve vermeyenler
arasında istatistiksel fark yoktur (p>0.05).
Sonuç: Bulgularımız evre IV kanser hastalarında, kemoterapi sonrası erken dönemde
M30 ve M65 değişimleri ile kemoterapiye radyolojik tedavi yanıtı arasında bir ilişki
olmadığını düşündürmektedir. Her bir kanser türünden değişik evrelerde daha fazla hasta
sayısı olan geniş çalışmalara ihtiyaç vardır. Background/Objective: Current evidence suggests that circulatory cell death biomarkers
M30 and M65 may have role in the early diagnosis of malignant diseases, as well as
monitoring treatment response and predicting prognosis. The aim of this study was to
investigate whether changes in M30 and M65 levels following chemotherapy predicts
radiological response to treatment.
Methods: The study included 120 patients with various types of metastatic cancer who
received chemotherapy. M30 and M65 levels were measured before and 24 to 48 hours
after each chemotherapy session. In addition, patients were evaluated for radiological
tumor response following the completion of chemotherapy cycles.
Findings: The difference in response to chemotherapy in M30 levels over time did not
significantly differ across patients who responded (complete/partial response) and who
did not respond (stable disease/progression) to chemotherapy (p=0.342). Similarly, the
difference over time in response to chemotherapy in M65 levels did not significantly
differ across the two groups (p=0.169). The two groups did not also differ regarding
baseline (before chemotherapy) M30 and M65 levels (p>0.05).
Conclusion: Our findings suggest that early changes in M30 and M65 levels in response
to chemotherapy do not seem to predict radiological treatment response in patients with
stage IV cancer. Further studies with higher number of patients with each malignancy
type and disease stage are warranted.