Açık kalp ameliyatı sonrası erken dönemde nörofizyolojik fasilitasyon tekniklerinin pulmoner fonksiyon, respiratuar kas gücü, fonksiyonel kapasite üzerine etkileri
Citation
Merakli, Feyza. (2021). Açık kalp ameliyatı sonrası erken dönemde nörofizyolojik fasilitasyon tekniklerinin pulmoner fonksiyon, respiratuar kas gücü, fonksiyonel kapasite üzerine etkileri. İstinye Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü / Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul.Abstract
Çalışmamız açık kalp ameliyatı geçiren bireylerde nörofizyolojik fasilitasyon
tekniklerinin fonksiyonel kapasite ve solunum fonksiyonları üzerine etkilerini
incelemek amacıyla planlandı. Çalışmaya açık kalp ameliyatı geçiren 32 hasta dahil
edildi. 14 bireyden oluşan kontrol grubuna faz 1 kardiyak rehabilitasyon programı
kapsamında normal eklem hareketleri, solunum ve mobilizasyon egzersizleri; 18
bireyden oluşan tedavi grubuna faz 1 kardiyak rehabilitasyon programına ek olarak
nörofizyolojik fasilitasyon teknikleri uygulandı. Hastaların sosyodemografik bilgileri
ve operasyonel özellikleri postoperatif ilk gün hasta tedaviye alınmadan önce
kaydedildi. Postoperatif dört gün boyunca her tedavi seansının öncesi ve sonrasında
vital bulgular not edildi; fonksiyonel kapasite zamanlı kalk yürü testi (ZKY) ve iki
dakika yürüme testi (2DYT) ile, pulmoner fonksiyon PEF metre ile, respiratuar kas
gücü ağız içi basınç ölçüm cihazı ile değerlendirildi. Ayrıca yorgunluk ve dispne
algıları Modifiye Borg Skalası ile ölçüldü. Dört günlük tedavinin ilk günü tedavi
öncesinde ve son günü tedavi sonrasında hastaların yorgunluk şiddetleri Yorgunluk
Şiddeti Ölçeği (YŞÖ), anksiyete ve depresyon seviyeleri Hastane Anksiyete ve
Depresyon Skalası (HADS), hareket korkuları TAMPA Kinezyofobi Ölçeği, yaşam
kaliteleri Minnesota Kalp Yetmezliği Anketi kullanılarak değerlendirildi. Göğüs çevre
ölçümleri yapıldı. Algılanan ağrı şiddeti Vizüel Analog Skalası (VAS) kullanılarak
kaydedildi. Dört günlük tedavide ilk gün tedavi öncesi ve son gün tedavi sonrası
ii
değerler gruplar arası karşılaştırıldığında yaşam kalitelerinde, algılanan ağrı, anksiyete
ve depresyon şiddetlerinde anlamlı bir değişim tespit edilmedi (p>0,05). Ancak tedavi
grubundaki bireylerin hareket korkularında, dispne ve yorgunluk algılarında,
fonksiyonel kapasitelerinde ve solunum fonksiyonlarında anlamlı bir değişim gözlendi
(p<0,05). Nörofizyolojik fasilitasyon teknikleri uygulanan tedavi grubunun kalp hızı,
solunum frekansı, oksijen saturasyonu, maksimum inspiratuar basınç (MİP) ve zirve
ekspiratuar akış hızı (PEF) değerlerinde akut olarak tedavinin ilk günü tedavi öncesi
ve hemen sonrası ve tedavinin son günü tedavi öncesi ve hemen sonrası yapılan
ölçümlerde anlamlı değişiklikler tespit edildi (p<0,05). Nörofizyolojik fasilitasyon
teknikleri uygulanan tedavi grubunun kalp hızı, solunum frekansı, oksijen
saturasyonu, kan basınçları, maksimum inspiratuar basınç (MİP) ve zirve ekspiratuar
akış hızı (PEF) değerlerinde tedavinin dört gün boyunca yapılan ölçümlerinde
istatistiksel olarak anlamlı bir değişim olduğu bulundu (p<0,05). Sonuç olarak
çalışmamızda nörofizyolojik fasilitasyon teknikleri uygulamalarının vital bulgular,
yorgunluk ve dispne algısı, hareket korkusu, solunum parametreleri ve fonksiyonel
kapasite üzerinde olumlu etkiye sahip olduğu tespit edildi. Açık kalp ameliyatı sonrası
erken dönemde nörofizyolojik fasilitasyon teknikleri uygulamaları tamamlayıcı bir
yaklaşım olarak kardiyak rehabilitasyon programına dahil edilebilir In this study, we aimed to investigate effects of neurophysiological facilitation
on functional capacity and respiratory parameters of patients who underwent open
heart surgery. The study was performed on 32 patients who underwent open heart
surgery divided into two groups: 18 patients in the study group and 14 patients in the
control group. Range of motion, breathing and mobilization exercises within the scope
of phase 1 cardiac rehabilitation program were applied to the control group; in addition
to the phase 1 cardiac rehabilitation program, neurophysiological facilitation
techniques were applied to the study group. Sociodemographic features and diseasespesific findings were recorded in the first postoperative day before treatment. Vital
signs of every patient were recorded before and after each treatment in the first four
postoperative days. Functional capacity was evaluated using Timed Up and Go (TUG)
test and 2-Minutes Walking test (2MWT). Pulmonary function was examined using a
peak flow meter and respiratory muscle strength was measured using an intraoral
pressure measurement device. In addition, fatigue and dyspnea perception was
measured using Modified Borg Scale. Before the first day and after the last day of the
four-day treatment, patients’ fatigue severity, anxiety and depression level, fear of
movement, and life quality were assessed using Fatigue Severity Scale (FSS), Hospital
Anxiety Depression Scale (HADS), TAMPA Kinesiophobia Scale and the Minnesota
Heart Failure Questionnaire, respectively. Chest circumference measurements were
iv
taken, and the perceived pain severity was recorded using Visual Analog Scale (VAS)
before each treatment. Comparing findings at the beginning and the end of the fourday treatment period between two groups, there were no statistically significant
differences in life quality, perceived pain severity, and anxiety and depression levels
(p>0.05). On the other hand, there were statistically significant improvements in the
fear of movement, dyspnea and fatigue perception, functional capacity and respiratory
functions for the patients in the study group (p<0.05). Comparison of before and aftertreatment results in the first day and the last day of treatment indicated that
neurophysiological facilitation techniques have positive effects on the heart rate,
respiratory frequency, oxygen saturation, blood pressure, maximum inspiratory
pressure (MIP) and peak expiratory flow rate (PEF) (p<0.05). In conclusion, our study
shows that the application of neurophysiological facilitation techniques improves vital
signs, perceived fatigue and dyspnea, fear of movement, respiratory parameters and
functional capacity in patients who underwent open heart surgery, and that it can be
used in the early stages after an open heart surgery in complement with the cardiac
rehabilitation program.