Yazar "Dincer, Hatice" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Naftakinon türevli yeni sentez bileşiklerin üçlü negatif meme kanseri üzerine etkilerinin incelenmesi(İstinye Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2021) Dincer, HaticeMeme kanseri, kadınlar arasında en sık teşhis edilen kanser türü ve kansere bağlı ölümlerde en yaygın ikinci kanser türüdür. Özellikle üçlü negatif meme kanseri, meme kanseri tipleri arasında en agresif ve çoğu ilaca karşı oldukça dirençli olan bir alt tipidir. Tedavi; ameliyat, radyasyon tedavisi, kemoterapi, hormon tedavisi ve / veya mümkün olduğunda hedefe yönelik tedavileri içerir. Üçlü negatif meme kanseri, meme kanseri alt tipleri arasında en agresif kanser türüdür, çünkü Luminal tiplerin (hormonal terapiden fayda görebilen) ve HER2 pozitif tipin (HER2 hedefli tedavilerden fayda sağlayabilen) aksine, hedefe yönelik bir tedaviden yoksundur. Bu nedenle, üçlü negatif meme kanseri tedavisi için yeni ilaç ve tedavi stratejilerinin araştırılmasına ek olarak, bu ilaç adaylarından etkilenen moleküler yolların açıklığa kavuşturulması da çok önemlidir. Naftokinon bileşikleri üzerine yapılan araştırmalar kanser tedavisinde oldukça ümit vericidir, klinik türevleri nedeniyle ilaç olarak kullanımı yaygınlaşmıştır. Naftokinon türevi ilaçlar, topoizomeraz II'yi inhibe ederek ve hücre içi ROS seviyelerini artırarak hücre ölümünü tetikler. Bu nedenle bu tezde, yeni sentezlenen naftokinon türevlerinin (ZP-2 ve ZP-4) üçlü negatif meme kanseri hücre hattı (MDA-MB-231) üzerindeki sitotoksik etkileri incelenmiştir. Yeni sentezlenen naftokinon türevi bileşiğin, üçlü negatif meme kanseri hücre dizilerinde hücre ölümünü tetiklediği bulunmuş, ancak mekanizmasal olarak farklılık gözlemlenmiştir. Üçlü negatif meme kanserinde ZP-2 ve ZP-4 bileşiklerinin umut verici bir tedavi seçeneği olabileceği beklenmektedir, bu nedenle farklı kanser türlerini içeren in vitro ve in vivo deneylerin yapılmasının gerekli olduğu sonucuna varılmıştır.Öğe Synthesis, Characterization and Apoptosis Capabilities of a Novel Naphthoquinone-Derived Compound in Triple-Negative Breast Cancer(Wiley-V C H Verlag Gmbh, 2023) Adacan, Kaan; Gokmen, Zeliha; Okan Akar, Remzi; Ozyildiz, Zeynep; Dincer, Hatice; Karakas, Didem; Ulukaya, EnginBreast cancer is the most frequently diagnosed cancer in women and the second leading cause of cancer-related deaths. Because triple-negative breast cancer (TNBC) is highly resistant to clinically employed drugs, developing new drugs and treatment approaches is imperative. Naphthoquinone compounds potentially induce cancer cell death, and their clinical derivatives have been widely used as medicines. This study presents the synthesis and structure of a newly substituted naphthoquinone compound, as determined by spectroscopic techniques, then assesses the compound's ability to induce cell death on the MDA-MB-231 cell line using SRB viability testing, flow cytometry, and Western Blotting. The study also examines the compound's inhibition of cell migration through a scratch assay. The study discovered that the compound demonstrated an antigrowth/cytotoxic impact at concentrations of 3.12 mu M and beyond. The cytotoxicity may have been caused by elevated reactive oxygen species, which resulted in DNA damage. The mode of cell death was apoptotic, confirmed by the translocation of phosphatidylserine, the activation of caspases, and the disruption of the mitochondrial membrane potential. The compound seems promising as a new anti-malignant agent to be used for the treatment of breast cancer and deserves further attention for proof-of-concept in animal studies. Breast cancer, the most prevalent female cancer and second-leading cancer cause of death, includes the aggressive TNBC variant. Naphthoquinone compounds show promise in TNBC treatment. Recent research reveals a novel naphthoquinone's potential in inducing apoptosis at concentrations >= 3.12 mu M, possibly via ROS elevation, DNA damage, and apoptotic cell death. Its ability to hinder cell migration suggests anti-metastatic properties. Yet, thorough research, including animal model validation and human safety and efficacy assessments, is crucial before deeming it a viable TNBC treatment.image