Yazar "Kaya Zaman, Ferda" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Covıd-19 perspektifinden sigaraya bakış(DergiPark, 2020) Kaya Zaman, FerdaAralık 2019’da Hubei eyaletinin başkenti Wuhan'da, kaynağı bilinmeyen ilk pnömoni vakaları tespit edilmiştir. Bu durum 30 Ocak 2020'de Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) uluslararası endişe verici bir halk sağlığı acil durumu ilan etmesine yol açmıştır. 12 Mart 2020'de DSÖ, küresel bir pandemi ilan etmiştir. COVID-19 ile sigara arasındaki ilişki hakkında akademik araştırmalar olmasına rağmen hala bilinmeyen birçok etki vardır. Bu çalışmada sigara kullanımı ile hastalığın şiddeti, mekanik ventilasyon ihtiyacı, yoğun bakım ünitesine (YBÜ) yatış ve ölüm oranı arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için; hastaların sigara içme durumu hakkında bilgi içeren çalışmaların incelenmesi amaçlanmıştır. Mevcut analiz sonuçları sigara içmenin insanları COVID-19 komplikasyonlarına yatkın kılan altta yatan bir faktör olabileceğini göstersede, bazı çalışmalarda ise sigaranın bu yeni virüsle ilişkisi gösterilememiştir. Bu verilere dayanarak sigara içenlerin COVID-19’a daha fazla yakalandığı iddia edilemese de enfeksiyona yakalanan kişilerde sigara içenlerin içmeyenlere oranla hastalığı daha ağır geçirdiği söylenebilir. Mevcut COVID-19 salgınında; sigaranın hastalık ile ilişkisi konusunda çok daha geniş araştırmalara ve daha güçlü kanıtlara ihtiyaç vardır.Öğe Gebelikte depresyon ve anksiyete(Duzce Univ, 2018) Kaya Zaman, Ferda; Özkan, Nursah; Toprak, DilekAmaç: Bu çalışmanın amacı; üreme çağındaki gebe olan ve olmayan kadınların anksiyete ve depresyon seviyelerini mukayese etmek ve sosyodemografik özelliklerindeki korelasyonları incelemektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Gazi Osman Paşa Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları Doğum Polikliniği ile Gebe Polikliniğine başvuran, 15-49 yaş arası doğurganlık çağındaki 50 gebe ve 50 gebe olmayan kadın dâhil edilmiştir. Çalışmaya alınan katılımcılara sosyodemografik sorgulama için tarafımızca hazırlanan anket formu, Beck Anksiyete Envanteri (BAE) ve Beck Depresyon Envanteri (BDE) uygulanmıştır. Sonuçlar istatistiksel olarak analiz edilmiştir. Bulgular: Gebe grubunun Beck depresyon ve anksiyete puanları kontrol grubundan istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek saptanmıştır (p<0,05). Ayrıca gebe grupta trimesterlere göre Beck depresyon ve anksiyete puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmakta olup (p<0,05); 3. trimester grubunun puanı 1. trimester grubundan anlamlı şekilde yüksek saptanmıştır (p<0,05). Sonuç: Sonuç olarak bulgularımız gebeliğin tüm trimesterlerinde, özellikle 3. trimesterde depresyon ve anksiyete düzeylerinin arttığını, yaşam kalitesinin düştüğünü göstermektedir. Gebelik sırasında depresyon ve anksiyete semptomları mutlaka ciddiye alınmalı ve gebeliğin normal bir parçası olarak değerlendirilip gözden kaçırılmamalıdır.Öğe TSH düzeyi normal, düşük ve yüksek hastalarda vücut kitle indekslerine göre HDL düzeylerinin karşılaştırılması(DergiPark, 2022) Kaya Zaman, FerdaAmaç Obezite dünyada prevelansı gittikçe artan bir sağlık problemidir. Obezite ayrıca dislipideminin önemli nedenlerinden biridir Son yıllarda tiroid hormon düzeyleri ve vücut kitle indekslerini (VKİ) karşılaştıran pek çok çalışma vardır. Ayrıca tiroid hormon testleri ve lipid profilini inceleyen çalışmalarda mevcuttur. Bu çalışmanın amacı, erişkin bireylerde Tiroid Stimulan Hormon (TSH) düzeyleri normal, düşük ya da yüksek olmasının vücut kitle indeksine göre Yüksek Dansiteli Lipoprotein (HDL) düzeylerine etkisinin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem Çalışma retrospektif olarak veri analiz yöntemiyle dizayn edildi. Aralık 2016- Eylül 2020 tarihleri arasında özel bir üniversite hastanesinin Checkup polikliniğine başvurmuş; Herhangi bir tiroid ilacı kullanmayan, TSH, VKİ, HDL değerleri bakılmış, 18 yaş üstü bireylerin verileri toplandı(n=1621). Sosyo-demografik veri olarak ayrıca her hasta için yaş ve cinsiyet verileri de kaydedildi. Veriler SPSS 25.0 paket programıyla analiz edildi. Sürekli değişkenler ortalama ± standart sapma ve ortanca (min, maks), kategorik değişkenler ise sayı ve yüzde olarak ifade edildi. Verilerin normal dağılıma uygunluğu Kolmogorov Smirnov testi ve histogramlar ile incelendi. Bağımsız grup incelemelerinde; Mann Whitney U testi ve Kruskal Wallis Varyans Analizi (post hoc: Bonferroni düzeltmeli Mann Whitney U testi) kullanıldı. Kategorik değişkenler arasındaki farklılıkların incelenmesinde ise Ki kare testi kullanıldı. Tüm analizlerde p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular Normal kilolu olan kişilerde TSH sınıflarına göre HDL değerleri istatistiksel olarak anlamlı farklılık gösterdi. TSH değeri 0.5 ve 4 mİU/mL arasında olan kişilerin HDL değerleri TSH değeri 4 mİU/mL ve üzerinde olan kişilere göre anlamlı şekilde düşük bulundu (p=0,005). Obez kişilerde ise TSH durumlarına göre HDL durumlarına bakıldığında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olmadığı görüldü (p>0,05). Sonuç Çalışmamızda normal kilolu olan kişiler arasında TSH değeri normal olanların HDL değerleri, TSH değeri yüksek olanlara göre anlamlı şekilde düşük bulundu. Bu konuda hem erişkin hem çocuklarda yapılan bazı çalışmalar olsa da hala araştırmaya açık bir konudur. Bu alanda yapılacak yeni çalışmalar ile konu hakkında daha ayrıntılı ilişkiler saptanabilecektir.